'' Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin. ''[İsra/37]
Efendim !
Zamanın ve buralara pek uzak olmayan diyarın birinde ilmiyle insanlar arasında şöhrete kavuşmuş, saygı duyulan; zamanının hemen her alanında üst düzeyde bilgiye sahip olan alim bir kişi yaşarmış. İnsanlar sorunlarını çözmek için uzak uzak memleketlerden gelir ve bu alim şahsiyete akıl danışır; sorularına cevaplar alırlarmış.
Ancak bu alim kişinin kötü bir huyu varmış. Bunca yıllık deneyimi ve bilgi birikimi sayesinde kendisini üstün görür ve etrafındakileri aşağılar ve küçük görürmüş. Ona göre kendisi çok şey bilmekte diğer kişiler ise cahildir. Bu düşüncesi davranışlarına da yansır, her soru soranı aşağılar biçimde yanıtlar tabir-i caizse soru soranı sorduğuna soracağına pişman edermiş.
Yine böyle soru-cevap günlerinden birinde bilge bir derviş o bölgeden geçerken insanların bir yerde toplandığını görmüş ve o tarafa doğru seğirtmiş. Kendisine yer açarak cemaatin/topluluğun arasına karışmış ve dinlemeye koyulmuş. Bir süre sonra bakmış ki hoca kibirden dökülüyor. En son adam da soru sorup aşağılanarak, küçük görülerek cevabını da alıp yerine oturunca bizim bilge derviş elini havaya kaldırarak soru sormak için izin istemiş :
- Hocam uzun süredir aklımda bir soru var. Hep derler ki '' Allah'ın ilmi sonsuzdur ve insanlarıN ilmi Allah'ın ilmi yanında hiçtir. '' Ben bunu aklımda canlandıramıyorum. Bana yardımcı olur musunuz ?
Hoca biraz da yüzünü ekşiterek ve etrafına şöyle bir göz gezdirerek yarımcılarına döner ve ;
+ Bana ordan büyük bir beyaz kağıt getirin.
* Buyrun hocam.
+ Bak şimdi bu büyük kağıdı görüyor musun ? İşte bu Allah' ın ilmidir.
Sonra cebindeki ince uçlu kalemi de alır ve o beyaz kağıdın tam ortasına çok küçük, belli belirsiz bir nokta koyar ve ;
+ İşte bu nokta da Hz Adem ile Hz Havva' dan son insana kadar gelmiş ve gelecek tüm insanların bildikleri her şeydir. Anladın mı ?
- Teşekkür ederim efendim anladım.
Daha sonra bu alim lişi bir kaç kişinin daha sorusunu yanıtladıktan sonra bir ara bizim bilge derviş tekrar elini kaldırarak söz istemiş.
+ Yine ne var be adam hala anlamadın mı ?
- Anladım efendim ancak son bir sorum daha var.
+ İyi sor bakalım.
- Efendim bana o nokta içerisinden kendi ilminizi gösterir misiniz ?
Ve derin bir sessizlik olur. Sonra akla şu mısralar gelir .
İlim, ilim ilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır...
.Gurbet
11 yorum:
:) eee böyle insanları çok yaşıyoruz hayatımızda ..bilerek gülünç duruma düşmek çok acı...ilim tevazu mütevazilik çok kolay ama uygulamak zor ...güzel bir yazı çok beğendim Selamlar
Paylaşımlarınızı keyifle okuyorum yine çok güzeldi :)
.Elif Çetinkaya/ Evet uygulamak asıl konu. Allah bizleri kibirden uzak tutsun.
.ugurbocegimmutfağı/ Beğendiğinize sevindim.Teşekkürler.
Degisik bir paylasim. Hos
Süper cevap..Zeka kokuyor :) Helal Dervişe...
.Lo-La/ Teşekkürler.
.Pabuc/ Akıl akıldan üstündür. İstediği kadar kibirlensin insan.Allah tokadını atmasını bilir.
İlim, ilim ilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır.İşte en sevdiğim sözlerden biridir bu da.Diyen söyleyen ne güzel söylemiş.Paylaşımın için teşekkürler GÖK-TÜRK.
.vişnap/ Bizim Yunus söylemiş ne güzel de söylemiş. Ben teşekkür ederim. :)
Biliyorum Yunus'un dediğini de heyecandan unuttum işte:)
Yorum Gönder
Yorumlarınız Türkçe yazım kurallarına uygun olduğu için;hakaret içermediği için teşekkürler