Suya dokununca ebedi yanar dudaklar
Ateş,gözlerinde bütün yangınlara meftun
Sesini duyunca bir bir tutuşan yapraklar
Saçlarının kıvrımlarında sefil ve yorgun
Gül,her sabah sana benzemek için perişan
Her sabah senin için mavileşir gökyüzü
Ve bakışınla bir hançer sıyrılır kınından.
Senin sesinle yırtılır hayalin perdesi
Bir ateşi dokur gözlerinde bir semender
Yıkılır çölün rahminde susuzluk kalesi
Ab-ı hayat içer gözlerinden meçhul asker
Pembe bir ölüm gibi yanar damarlarımda
Şahikanın geceyi büyüleyen örtüsü
Siyah bir tül olur saçının kıvrımlarında
Kokun efsunlu bir türküdür nergis çağında
Sana imrenenler seni gül diye çağırır
Masumiyet cevherinin kalbe nakışında
Yüzün,mehtabın güle vurmuş inkisarıdır.
Yanar gözlerin beyaz bir öykünün içinde
O zaman,söner ateşin güldeki büyüsü
Yeni bir sevdaya başlar senin ekseninde.
Ve gece şahlanır sen siyaha dokununca
Gece taze kar gibi öper dudaklarımı.
Turnalar zamanı yitirir sen uyuyunca
Zaman,taze kan gibi yakar damarlarımı...
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Türkçe yazım kurallarına uygun olduğu için;hakaret içermediği için teşekkürler