29 Mayıs 2011 Pazar

İmtihan-ül Açıköğretimde Rezalet-ül Şahane


Evveller zaman içünde kalburlar saman içündeyken dünya denen gezegenin mübarek bir ülkesindeki kimi gençler,kimi ortadan yaşlılar, açıköğretim deyu teleffuz edilen bir imtihana girerlermiş.Herkes sabahın en kör,en kargalar kahvaltı etmez saatinde koşa koşa sınava seyirtirlermiş,ellerinde kitapları.


İşte yine günlerden bugünken bu ülkenin tebasından bir zat-ı muhterem , müstakbel kerimesini bu imtihana girmesi için belirlenen yere götürmüş.İmtihana giriş belgesinde ''Sınav kontrolleri ve vs vs için 1 saat öncesinden sınav salonunda hazır bulunun '' deyu yazdığı içün bu zat kerimesiyle birlikte 1 saat önceden sınav salonunun kapısında rahat-hazrolda bulunmuştur.Fakat sınav salonunda hazrolda bekleyen beşeriyat her nedense yarım saat önceden sınav salonuna alınmya başlanmaktadır.

''Neyse alınıyor ya biz ona bakalım '' deyip kerimesinin sıraya girişini seyre koyulmak üzre kenara çekilen bu zat-ı sarışın ; kapı önündeki polis-ül zabit'in '' İçeriye cep telefonları alınmayacaktır. '' nidasıyla kendine gelmiştir - ki az önce aval aval yerde ekemek kırıntısı gagalayan güvercinlere bakmaktadır -. Bu nidayla birlikte tüm ahkam-ı beşerden gökleri delen bir uğultu peyda olmuştur.
-Yav kardeşim dünki sınavda alıyordunuz.Ne oldu şimdi ?Alınacak diye getirdik telefonlarımızı.Nereye bırakalım allalallaaa ?
-Abla valla dün uyarı gelmiş,bugün de yasak geldi.
-Hay bin kunduz !!

Neyse ki bu zat kerimesinin telefonunu yanına almış,kerimesi herhangi bir uğultunun içinde görünmemiştir.Fakat diğer insanların etrafta emanetçi arayan gözleri  bu zatta psikoloji derslerindeki empati konusunu aklına getirmiş ve üzülmüştür ve hatta '' Hay bin kunduz '' demiştir.Tartışmalar ve geri dönmeler içinde,kimileri emanetçi tonton teyzelere denk gelmiş emanet etmiş ve imtihana girmiştir.

Herkes imtihana girdiği vakit bu zatın tam 2 saat vakti vardır.Böyle olunca bu zatta naapsın ? Yazıık...Sınav salonunun yanına kurulan seyyar kantinden her yerde 50 kuruş olan ama sırf o güne ve ordaki insanlara özel olan  çaydan 75 kuruş vererek satın almış;bir elinde çayı,diğer elinde barış çubuğu ile beraber kuytu bir köşeye sotelenmiş ; kulağına da kısa bir süre önce satın aldığı MP3 Player'ı takmış(burda takılan kulaklıklardır.Malum playerı kulağımıza takarsak bir şey duyamayız ve biraz tuhaf kaçar).Bu şekilde kah volta atarak kah barış çubuğu tüttürerek etrafta fink atmıştır.(fink nedir diye sormayın ben de bilmiyorum).

Neyse sınav bitmiş.Herkes sınavdan çıktıktan sonra bu zatın kerimesi de çıkış kapısında görünmüş.

-Nihayet.Herkes çıktı yav !
-Ee ancak bitti napiim.
-Abi biliyor musun cep telefonlarını almadılar.
-Biliyorum gördüm.Ha vire emanetçi arıyordu insanlar.
- İçeri bırakıyordu kimileri de güvenlikçilerin yanına.Ama 4 milyon alıyorlarMIŞ...
-Höööynnnkkkk !!!

 Ne diyelim
Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine !!!

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınız Türkçe yazım kurallarına uygun olduğu için;hakaret içermediği için teşekkürler

Add to Technorati Favorites