6 Mayıs 2012 Pazar

Çocuktuk , Top Oynuyorduk !



Bizim için futbol denilen afyonun henüz ciddi kavga sebebi olmadığı günlerden , ettiğimiz küfürlerin henüz annelerimize ulaşmadığı zamanlardan bahsediyorum yani çocukluğumuzdan veya ilk gençliğimizden.Çocuksanız eğer futbol paradan,delice kazanma hırsından ve takımlardan çok daha fazla şey ifade ediyordu.O zamanlarda bu oyunlarımızdaki en büyük çıkarımız eğer iddaaya girmişseniz kazandığınız gazozlardı.





O zamanlar bir topunuz varsa - ki bu top genelde plastik bakkal topu oluyordu - ihtiyacınız olan diğer şeyler ise ortalama bir boş alan ve bir kaç arkadaş.

Boş alanlar ya sokak araları ya eğer yakınsa okul bahçesi ya da apartman arkasındaki ufak arsa oluyordu.Top,arkadaş ve boş alan üçlemesini bir araya getirdiğimiz de ve eğer mahalle maçı da yapılmıyorsa oynanacak en iyi oyun kendi aramızda '' 9 Aylık '' diye tabir ettiğimiz eğlenceli bir oyundu.(Hala oynanıyor mu bilmiyorum ? ) Bu oyun üç beş arkadaşın bir araya geldiğinde oynayabileceği pratik oyunlardan bir tanesiydi.Oyun pratik olsa da o kadar da kolay bir oyun değildi ama eğlenceliydi.



Her oyunda olduğu gibi bu oyunun da bir takım kuralları vardı :

* Oyun kaleye geçen kişiye 9 tane gol atıp O'nu oyundan çıkarma üzerine kuruluydu.
* Oyuna başlamadan önce bir ebe seçilmeliydi.Ebe ; topu ayağında en az sektiren kişi olurdu.(tek seferde 50 yapmışlığım vardır ona göre :)
* Oyunun ana kuralı kaleciye 9 gol atmak olsa da bu goller mutlaka havadan atılmalıydı yani top yere değmemeliydi.
* Her kişinin top yerdeyken topa sadece tek sefer dokunma hakkı vardı ancak eğer topu havada tutabilirse istediği kadar dokunabilirdi.Örneğin ayağında veya kafasında sektirerek.
* Bu kurallar dahilinde kaleciye 9 gol atabilinirse kaleci oyundan çıkardı.

Tabi kalecinin de bir takım avantajları vardı :

* Siz kaleye şut çektiğiniz de kaleci eğer topu havadayken yakalarsa  siz kaleye geçerdiniz.
* Topu avuta(out) atarsanız kaleye geçerdiniz.
* Top elinize değerse kaleye geçerdiniz.









Bunların dışında gol sayıları da önemliydi :

* Normal gol 1,
* Kafa golü 2 ,
* Bacak arası 5 ,
* Rövaşata(ki yapanı o zamanlar hiç görmedim :) 9 puanlık gollerdi.


Velhasıl ı kelam bizim anladığımız futbol bundan ibaretti ve biz futbolu böyle sevdik.O zamanlar şikeden , '' ölmeye ölmeye geldik'' lerden , '' vur kır parçala bu maçı kazan '' lardan haberimiz yoktu.Bizim tek amacımız okuldan geldikten sonra  '' Top , boş alan ve üç beş arakadaş '' bulmaktan ibaretti....

Kalın sağlıcakla....


.Sevmek Zamanı

6 yorum:

vişnap dedi ki...

Yazı güzel .Hüzzam Makamı blog ismi çok beğendim .Yazın bol okuyup takip edenlerin çok olsun.

Adsız dedi ki...

vişnap >>> Teşekkürler.Ağzından bal damlıyor :))) Bilmukabele..

öykü dedi ki...

futbolla hıc ılgım olmamasına ragmen keyıfle okudum yazını :)

Adsız dedi ki...

Öykü>>>Teşekkürler... :)))

~♡ηυяѕαℓкιмι™ dedi ki...

Gerçekten güzel bir yazı..
keşke futbol denen şey çocukluğumuzda ki kadar güzel ve masum kalsaydı...
Ne yazık ki artık bu fanatiklikler yüzünden nefret ediyorum maçlardan ve maç zamanlarından.

Adsız dedi ki...

nursalkımı >>> Haklısın.İşin içine para girdiğin de olanlar normal oluyor.Kazanma hırsı aşırılaştığın da fanatizim ortaya çıkıyor..

Yorum Gönder

Yorumlarınız Türkçe yazım kurallarına uygun olduğu için;hakaret içermediği için teşekkürler

Add to Technorati Favorites